İNŞAAT HUKUKU
ARSA PAYI KARŞILIĞI İNŞAAT SÖZLEŞMESİ
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, müteahhidin(yüklenicinin) arsa üzerine yapı yapmayı üstlendiği, arsa malikinin(iş sahibinin) de maliki olduğu toprak parçasında yapılacak yapıya karşılık olarak arsanın bir bölümünü müteahhide devretmeyi taahhüt ettiği, noterde düzenleme şeklinde yapılan sözleşmedir. Belirtilen şekilde arsa malik veya malikleri ile müteahhit arasında yapılan bu sözleşmenin geçerliliği resmi şekil şartına tabi tutulmuştur. Bu resmi şekil sözleşmenin geçerlilik koşulu olup noterde yapılmayan arsa karşılığı inşaat sözleşmeleri geçerlilik şartından yoksun kabul edilmektedir. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi çeşitli yöntemlerle yapılabilmektedir. Çeşitli yöntemlerin tercih edilmesinde arsa sahibinin yükümlülüklerinin azaltılması amacı yatmaktadır. Arsa payının tamamen müteahhide devredilmesi ve müteahhidin sözleşme çerçevesinde yapılması kararlaştırılan yapının tamamlanmasından sonra kararlaştırılan oranda dairelerin teslim edilmesi, arsa payının tamamen değil de bir kısmının müteahhide devredilmesi ve müteahhidin sözleşme çerçevesinde yapılması kararlaştırılan yapının tamamlanmasından sonra kararlaştırılan oranda dairelerin teslim edilmesi, arsa payının inşaattaki aşamaya göre devredilmesi gibi çeşitli yöntemler tercih edilerek arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılabilmektedir.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi iki tarafa borç yükleyen, çifte tipli, karma bir sözleşme türü olarak kabul edilmektedir. Her iki tarafa da borç yükleyen sözleşme niteliğinde olmasına bağlı olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini güvence altına almasına yönelik olarak Türk Medeni Kanunu’nun 1009.Maddesinde bu sözleşmenin tapuya şerh edilebileceği düzenlenmiştir. Sözleşmenin tapuya şerh edilebilir olmasına bağlı olarak sözleşme hukuku prensiplerinden nisbilik ilkesi genişletilerek etkisi kuvvetlendirilmiş nisbi hak olarak üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilmesi sözleşmenin tapuya şerh edilmesiyle mümkün olmaktadır.
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesine Dayalı Açılan Nama İfaya İzin Davası
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine bağlı olarak yapılan eserin tamamlanmasında yüklenicinin büyük ölçüde yapıyı tamamladığı ancak kalan kısmı tamamlamakta temerrüde düştüğü ve sözleşmeye göre yapının tamamen tamamlanmasından sonra devredileceği kararlaştırılan teminat dairesinin bulunduğu durumda nama ifaya izin talepli dava açılabilecektir.
Bu davanın hukuki dayanağı Türk Borçlar Kanunu’nun 113.Maddesidir.
TBK Madde 113 -” Yapma borcu, borçlu tarafından ifa edilmediği takdirde alacaklı, masrafı borçluya ait olmak üzere edimin kendisi veya başkası tarafından ifasına izin verilmesini isteyebilir; her türlü giderim isteme hakkı saklıdır.”
Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesinin (İleriye veya Geriye Etkili)Feshi
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin düzenlenmesinden sonra fesih için gerekli şartların oluşması halinde yapının tamamlandığı kısımın da değerlendirilmesiyle ileriye veya geriye etkili şekilde feshedilmesi mümkündür.
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi, teknik ve hukuki detaylar barındıran, hazırlanması ve yapılması oldukça karmaşık ve detaylı bir süreç gerektiren, tarafların hak ve yükümlülüklerinin , edimlerin ifasından önce kapsamlı ve adil bir şekilde belirlenmesi gereken sözleşme türü olduğundan sözleşme taraflarının haklarının korunması ve muhtemel uyuşmazlıkların en aza indirgenmesi açısından arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin hazırlanmasında gayrimenkul hukukuyla ilgilenen avukatla hareket edilerek hukuki destek alınmasında fayda vardır.
Bu sitede paylaşılan yazı ve çalışmalar yalnızca bilgilendirme amaçlı olup reklam,teklif, hukuki öneri veya danışmanlık teşkil etmez.